Kıl dönmesi bir diğer adıyla pilonidal sinüs, kıl veya tüylerin deri altına tekrar girmesi veya gözenek tıkanıklıkları nedeniyle cilt yüzeyine çıkamaması durumunda gelişen bir cilt hastalığıdır. Deri altında biriken kıllar bağışıklık sistemi tarafından yabancı algılandığından bu kıl yapılarının çevresinde kistik bir yapı oluşmaya başlar. Kistin ilerlemesi halinde yine bağışıklık sistemi yanıtı olarak iltihaplanma gelişimi gözlemlenebilir. Kıl dönmesinin şiddetinin artmasıyla beraber açığa çıkabilecek olan şikayetler artabilir.
Kıl dönmesi vücudun çeşitli bölgelerinde çıkabilir ve farklı çeşitlere ayrılır. Bir kişide gelişen kıl dönmesi çeşidine göre ideal tedavi planlaması yapılabilir. Kremler, oral yolla alınan ilaçlar, ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi yöntemleriyle kıl dönmesi şikayetleri giderilebilir.
Kıl Dönmesi Çeşitleri Nelerdir?
Kıl dönmesinin şiddeti ve geliştiği bölgeye göre pilonidal sinüs farklı türlere ayrılır. Bu türler aşağıdaki şekilde açıklanabilir:
- Basit kıl dönmesi: Basit kıl dönmeleri toplumda çok sık karşılaşılan, enfeksiyon gelişimine neden olmayan kıl dönmesi çeşididir. Cilt altında tüyler saplı kalarak burada bir kist veya sinüs oluşturabilir. Bu tür kıl dönmelerine müdahale edilmemesi halinde kıl dönmesi şikayeti kronikleşebilir. İlerlemesi halinde ise enfeksiyon gelişimine neden olabilir.
- Pilonidal apse: Basit kıl dönmesinin tedavi edilmemesi ve ilerlemesi halinde kistik yapının çevresinde apse gelişebilir. Kıl dönmesi görülen bölgede irin akıntıları meydana gelebilir ve ortaya rahatsız edici bir koku çıkabilir. Pilonidal apse vakalarında hastalığa derhal müdahale edilmesi gerekir. Çoğu zaman cerrahi müdahalelere başvurularak bölgenin temizlenmesi sağlanır.
- Kuyruk sokumunda kıl dönmesi: En sık karşılaşılan kıl dönmesi şikayetleri kuyruk sokumu bölgesinde gelişir. Genellikle erkeklerde karşılaşılan bu durum belin hemen altındaki bölgeyi etkiler. Genellikle dökülen tüylerin deriye saplanması ardından deri altına inmesi ve burada kistik bir yapı oluşturmasıyla karakterizedir. İlerlemesi halinde kişilerde ciddi ağrılara sebep olabilir.
- Genital bölgede kıl dönmesi: Kıl foliküllerinin iltihaplanması nedeniyle gelişen bu durum, kılların cilt altına doğru büyümesi sonucu oluşur. Sık tüy alma veya cildin tahriş olması nedeniyle gelişen bu durum uzun vadede kadınlarda ciddi şikayetler yaratabilir.
- Bacakta kıl dönmesi: Bacakta kıl dönmesi nadir karşılaşılan bir durumdur. Genellikle tıraş yöntemiyle tüy alma işlemleri sonucunda gelişir.
- Koltuk altı kıl dönmesi: Kıvırcık ve sert bir kıl yapısına sahip olma, aşırı terleme ve ideal tüy alma yöntemleri uygulanmadığı durumlarda gelişen kıl dönmesi türüdür.
Kıl Dönmesi Nasıl Tedavi Edilir?
Gelişen kıl dönmesi çeşidine, şiddetine ve kıl dönmesi şikayetlerinin kronikleşmesine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Kıl dönmesinde erken teşhis ve tedaviye başlanılması tedaviyi kolaylaştırabilir ve başarısını artırabilir. Kıl dönmesi tedavisinde genellikle ilk uygulanan yöntem konservatif tedavidir. İlaç tedavisi olarak adlandırılan bu tedavi şeklinde antibiyotiklerden faydalanılabilir. Kıl dönmesi sonucu bölgede enfeksiyon gelişmesi halinde oral antibiyotik alımıyla iltihabın kontrol altına alınması sağlanabilir. Cilt yüzeyinde bir enfeksiyon gelişmesi halindeyse steroit bazı kremler kullanılabilir.
İlaç tedavilerinin yeterli olmadığı durumlarda kıl dönmesi drenajı uygulanabilir. Bu yöntem dahilinde iğne aspirasyonuna başvurulur. Doktor tarafından gerçekleştirilen işlem sırasında steril bir iğne yardımı ile drenaj yapılır ve kıl dönmesi görülen bölgedeki irinin boşaltılması sağlanır. Böylece iyileşme daha hızlı bir şekilde sağlanabilir.
Hastalığın çok ciddi boyutlara ulaşmadığı noktalarda lazer veya radyofrekans tedavileri gündeme gelebilir. Bu yöntemler sayesinde kılların deri yüzeyine çıkarılması veya cilt içerisindeyken tahrip edilmesi ve yok olması sağlanır. Daha az invaziv yöntemler olduğundan birçok kişi tarafından tercih edilirliği daha yüksektir.
Kıl dönmesi çeşitleri hakkında detaylı bilgi için Whatsapp iletişim hattımıza ulaşabilirsiniz.
Kıl dönmesinin ilerlemesi ve ciddi semptomlara sebep olması halinde ise cerrahi müdahalelere başvurulur. Diğer tedavi yöntemlerine yanıt alınamadığı durumlarda da cerrahi müdahaleyle kesin tedavi uygulanır. Cerrahi müdahaleler kapsamında günümüzde 3 farklı yöntem ön plandadır. Bu yöntemlerden ilki klasik cerrahidir. Klasik cerrahi kapsamında kıl dönmesi bölgesi kesilerek temizlenir. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen işlemler ardından iyileşme sürecine ekstra özen gösterilmelidir.
Kapanmayan yara cerrahisi de bir diğer cerrahi girişimdir. Bu yöntemde kıl köklerinin temizlenmesi ardından kuyruk sokumu bölgesinde açıklık bırakılır. Ameliyat ardından yaranın kendiliğinden iyileşmesi için zaman verilir.
Karydakis ameliyatı ise bir diğer seçenektir. Alanında uzman hekimler tarafından uygulanabilen bu cerrahi girişimde hasarlı doku tamamı ile çıkarılır. Daha az doku çıkarılan bölge ise kaydırılarak diğer tarafa dikilir. Böylece ameliyat sonrasındaki komplikasyon riski minimum düzeye indirilir.
Kıl dönmesi tedavileri sonrasında, hastalığın yeniden tekrarlamasını önlemek adına hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Doktorların önerileri dahilinde ideal sıklıklarda ve uygun yöntemlerle tüy alımı sağlanmalıdır. Bölgenin tahriş olmasına neden olabilecek ve sürtünmeyi artırabilecek kıyafet veya kozmetik ürün kullanımından kaçınılmalıdır.
