Birçok hastalıkta olduğu gibi kıl dönmesinde de erken teşhis ve tedavi son derece önemlidir. Tedavinin aksatıldığı durumlarda bölgede enfeksiyon gelişmesi ameliyatsız tedavi yöntemlerinin işlevselliğini olumsuz yönde etkileyebilir.
Ağrı, iltihap akıntısı gibi şikayetler günlük hayatı ciddi ölçüde etkileyeceğinden karşılaşılan semptomlar dayanılmaz boyuta ulaşabilir. Bu tür durumlarda ise cerrahi müdahalelere başvurulur.
Cerrahi müdahaleler ile kıl dönmesi gelişen sinüs kanalının çıkarılması, kist ve çevresinde gelişen zarın alınması son olarak iltihaplı bölgenin temizlenmesi sağlanır. Alanında uzman bir hekim tarafından gerçekleştirilen ameliyatlar ile kıl dönmesi şikâyeti iyileştirilebilir.
İlerlemiş Kıl Dönmesinde Uygulanan Cerrahi Müdahaleler Nelerdir?
Kıl dönmesi sinsi ilerleyen bir cilt hastalığıdır. Deri altında biriken kılların kist yapısı oluşturması, bu yapı nedeniyle akıntı gelişmesi ve akıntının mikroorganizmalarla buluşarak iltihaba dönüşmesi hastalığın seyrini şiddetlendirir. Bu tür durumlarda ilaç tedavileri ve cerrahi olmayan yöntemler işe yaramayabilir ve hasta cerrahi müdahalelere yönlendirilir. İleri seviye kıl dönmelerinde kullanılan tedavi yöntemlerinden biri fistülotomi ameliyatlardır. Bunun haricinde küretaj marsupializasyon ve flep girişimlerinde de bulunulabilir. Endoskopik pilonidal sinüs tedavisi ve kistotomi ameliyatı da uygulanabilen diğer yöntemler arasında yer alır.
Fistülotomi, basit ve klasik yöntem olmak üzere 2 ayrı kategoriye ayrılır. Basit fistülotomi en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Kıl dönmesi görülen bölgeye açılan küçük bir kesi ile iltihaplı dokunun çıkarılması sağlanır. Klasik yöntemde ise benzer adımlar uygulanırken daha fazla bir doku çıkarılması söz konusudur. Bu tür ameliyatlardan sonra bölgeye dren yerleştirilir. Böylece ameliyat bölgesindeki iltihaplı sıvının bölgeden tahliyesi sağlanır. İyileşme süreci desteklenebilir ve yeniden iltihaplanma riski minimum düzeye indirilebilir. Bu tür ameliyatlardan sonrasında hastaların hastanede yatışı gerekir. 2 ila 3 gün sonrasında drenler doktor tarafından çıkarılır.
Flep yöntemlerinde de benzer adımlar uygulanır. İltihaplı bölgenin çıkarılması ve tercih edilen flep yöntemine göre ameliyat bölgesinin sağlıklı dokular ile kapatılması sağlanır. V-Y plasti, limberg flap ve karydakis flap yaygın kullanılan yöntemler arasındadır. Flep yöntemleri, daha karmaşık vakalarda kullanılan özel tekniklerdir. Ancak her hasta farklı olduğu için, tedavi seçenekleri ve kullanılacak teknik doktor değerlendirmesi ve önerisi doğrultusunda belirlenmelidir. Bu nedenle, kıl dönmesi şikâyeti yaşayan kişilerin genel cerrahi uzmanına danışmaları önemlidir.
İlerlemiş kıl dönmesinin tedavisi hakkında detaylı bilgi için Whatsapp iletişim hattımıza ulaşabilirsiniz.
Kıl Dönmesi Ameliyatlarından Sonra Dikkat Edilmesi Gereken Başlıklar Nelerdir?
Uygun görülen cerrahi yönteme göre ameliyat sonrasında dikkat edilmesi gereken başlıklar da değişkenlik gösterir. Dren takılması gereken ameliyatlarda hastalar genellikle ilk gün hastanede gözetim altında tutulur. Herhangi bir komplikasyon ile karşılaşılmadığı durumlarda hastalar dinlenmek suretiyle evlerine taburcu edilir. İleri vakalarda kullanılan tekniklerin ortak özelliği ilk bir hafta hastaların düzenli olarak pansuman yaptırmaya ihtiyaç duymasıdır. Bu süre içerisinde doktor tarafından reçete edilen antibiyotik ve ağrı kesici ilaçların kullanımına özen gösterilmelidir. Bu sayede ameliyat sonrasında karşılaşılabilecek olan komplikasyon riski minimum düzeye indirilebilir.
Kıl dönmesi ameliyatlarından sonra ilk bir hafta yarı üzerine oturulması önerilmemektedir. Hastaların ağır işlerden kaçınması gerekir ve egzersiz yapmamaları önerilir. Ameliyat bölgesine atılan dikişler genellikle 15. günden sonra doktor tarafından alınır. Dikiş alınması ile beraber hastalar normal yaşamlarına geri dönebilir. Dikiş alınana kadar yara bölgesinin su ile temasından kaçınılmalıdır.
Ameliyat bölgesinde herhangi bir kanlı akıntı veya apse akıntısı gözlemlenmesi halinde mutlaka doktora danışılmalıdır.
Ameliyattan sonra gelen 3 ay içerisinde hastalar kıl ve tüy temizliğine dikkat etmelidir. Tüy dökücü kremler ile bölge ve çevresindeki tüyler temizlenmelidir. Böylece yeniden bir kıl dönmesi şikayetiyle karşılaşılması önlenebilir.